Sizler İçin Sizlerleyiz.. Web Sitelerimizin Yapılandırılma Sürecinde Çeşitli Aksaklıklar Yaşanabilmektedir..

kurumsal@inanpsikoloji.com +90 (532) 492 41 57

Şeyma YILDIZ

Şeyma YILDIZ

Çocuk & Ergen Danışmanı
  • 5 / 5 (20 Doktor Takvimi Yorumu)
  • Deneyim3 Yıl
  • Beceri:Çocuk Merkezli ve Filial Oyun Terapisi, Çözüm Odaklı Terapi, Transaksiyonel Analiz, Algı ve Dikkat Testleri
Çalışma Saatleri:Salıdan Cumartesi: 10.00-19.00

Kendimce:

Şimdiye kadar danışanlarımı, hayatlarından kesitlerini dinledim. Şimdi sıra bende. 😊

Selamlar ben Şeyma. Doğma büyüme Darıca’ lıyım. Ailem Elazığlı, kültürel olarak örf ve adetler devam ediyor olsa da oralı hissedemiyorum. Eskiler “doğduğun yer değil doyduğun yer”  demiş. Ben ise buna temas diyorum. Anlamak-fark etmek-duyumsamak için temas halinde olmak bana daha yakın. Bu da beni Darıcalı yapıyor.

Çocukluğum Darıca’nın çok sıcak ve güvenli bir sokağında geçti. Güvenli ve sıcak olmasının yanısıra bir o kadar da eğlenceliy. Ben eve sadece yemek yemeğe ve uyumaya gelen çocuklardanım. Uzun yıllar boyunca “sıcak bir kalabalık” diye betimlediğim bir sokakta arkadaşlarımla bol bol oyun oynayarak büyüdüm. Olgunlaşmak bugünün çocukları için daha çok “sorumluluk” kavramını ifade ederken, ben oyunlar yerine kendimi sohbet ederken bulduğum zamanları “ergenliği” anlatıyorum. Oyunların hayatımdan çıkışını ve olgunlaştığımı fark ettiğim anlar ergenliğimdi. “Kaldırım üstü saatler süren sohbetler, oyun parklarında çekirdek yemekti” olgunlaşmak benim için… Hepsinin keyfi ayrı…

Yazarken fark ediyorum, Büyümek-olgunlaşmak geçişimi “bugünki zihnimle anlatıyorum” ancak yeniden düşündüğümde olgunlaşmak daha ilerisi zamanlara planlanmış. Lise hayatım tekrar tekrar yaşamak istediğim, bitmesin diye çabaladığım yıllarmış. Renkli ve eğlenceli. Eve de yakın, sohbet ettiğim kaldırımlara da ancak ünivesite ile gördüm, güvenli alanımdan hiç çıkmadığımı!

Üniversitedeydim. Evimden, ailemden, sokağımdan ve o güvenli alanımdan ilk ayrılışım. Hiç tanımadığım bir yerde, tanımağım bir sürü insan. “Oyun terapisine ilk defa katılan çocuk gibiyim,  biraz endişe biraz tedirgin. Başlarda zor gelse de güvenli alanımı yaratacağım arkadaşlıklar edinme cesaretim yine dünden, sokağımdan kalmaydı. Deneyimim işe yaramaya başlamıştı. İyi ki tanımışım dediğim birçok insan girdi hayatıma. Ve Isparta da benim için güvenli bir yer olarak kaldı.

Olgunlaşmanın kokusu iyiden iyiye üstüme sinmeye başlamıştı. Üniversite bitmiş, sıra iş hayatına gelmişti. Ah şu yaşam döngüleri… Baktığımda şuana kadar gayet iyi gidiyordum ve bir oyunun en zor seviyesine gelmiş olduğumu şimdi fark edecektim. Mezuniyet yılım. Pandeminin sıkışmışlığı had safhada. Elim kolum bağlı. “Ne iş bulması yahu, insanlar varolan işlerine gidemiyor!”  derken “haklı kaygılarla” günler geçiyordu. E çalışmamak da bana uygun bir model değil. illa bir şey üreteceğim.

İş arayışlarım, geri dönüşü olmayan başvurular derken “kaygıyı bastırmak” adına bir çoğumuzun pandemi aktivitesi olan bir film sırasında çalan bir telefon, işsizliğimin üçüncü ayı, ve İnan Pedagoji & Psikoloji ile tanışma hikayem.

Nedensiz bir heyecana eşlik eden belirsiz bir umut ile yaptığım görüşmeler ve hislerimin “herşey güzel olacak” fısıltısı ile devam eden süreçte, ruh halimin haklı kaygıları yerini meslek hayatının anlamlı kaygılarına evriltmişti.  Bugün 3 yılımın içindeyim. İnan Pedagoji & Psikoloji’ deyim. Kendimi yetiştirdiğim, geliştirdiğim uzun bir yola girdim, bu yolda hiçbir zaman yalnız değildim. Bana inanılması ne güzel bir şey. Performasımı tam kapasite ile çalıştırıyormuş meğer. Ve tüm süreçte elini sırtımdan esirgemeyen biri vardı. Hiç korkmadım, kaygıdan uzaktım dünden bugüne devam eden tüm adımlarımda. Her gün daha da fazla yol almaya başladım. Yol çok uzun, elbette devam edecek ve benim de hiç bu yolu bırakmaya niyetim yok. E elin sahibi Ercan Hocam. Teşekkür etmeden geçmeyeyim, en çok da kendime, kendiliğime ayıp etmiş olurum. 😊

Dinlediğim kadarı ile Pandemi öncesinde koskoca bir ekipmiş. Onun inanacak birisine ihtiyacı olduğu kadar benim de inanılma ihtiyacım buluşunca herşeye silbaştan başladık. Meslek hayatımın evi, merkezimiz yavaş yavaş düzene girerken beni, bizi kordine edecek birine ihtiyacımız vardı. Tam o zor zamanda Esra Hanım yardımımıza koştu. Birlikte büyüyorduk. Her konuda bize olan desteğiyle, işine olan bağlılığıyla ve güler yüzüyle iyi ki tanımış seni dedirtti bana. Bizim tatlı kahrımızı çekmeye de devam ediyor.

Birlikte yola çıktığımız stajerimiz, bir süre sonra birlikte çalışmayı düşündüğümde beni heyecanlandıran Buse Hanımı da unutmuyoruz. Önce Gebze, ardından merkezimiz harika bir danışanla buluşmaya hazırlanıyor.

2024 e girdiğimiz bu zamanlarda merkezimize Bilge Hocam katıldı. Bilgi birikimiyle, güler yüzüyle, yenilikçi bakış açısıyla yeni bir renk kattı bize. Bakalım ondan neler katacağım / katacağız yüreğimize.

Danışmanlık merkezleri stresli alanlar gibi görünüyor, benim aldığım geribildirim bu. Ancak dokunduğumuz yüreklerden aldığımız dönütler pozitif düşüncelerimiz için yeterli. Kapıyı gülümseyerek kapattığımız bir ev benim merkezim. Gün ışıması ile yüreğim her gün bir kere daha ısınıyor, güne başlarken devam eden gülümseme her gün yeni bir “Günaaaaaaaaaaydın” ile devam ediyor. Etmesi  bitmesin.

Şimdilik benden bu kadar. Gelişmeler oldukça elbette yazar, çizerim…

Eğitim:

  • Süleyman Demirel Üniversitesi
  • Aile Danışmanlığı,
  • Transaksiyonel Analiz
  • Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
  • Filial Oyun Terapisi
  • Bilişsel Davranışçı Terapi Oyun Terapisi
  • Stanford Binet Zeka Testi

Bitirirken:

Her ne kadar 3 yıldır bu yolda yürüyor olsam da bana sunulan tüm fırsatları olumlu değerlendirdiğimi düşündüğüm bir meslek yaşantısı içindeyim. Gerek stajer danışmanlığım, gerekse kısa zaman içinde aldığım eğitimleri özümsediğimi göz önünde bulundurduğumda, mesleki ve etik noktada iyi bir duruş yakaladım. Her gün çocuklarla, onların çocukluklarına  yön verenler ile bir arada olmak, tüm danışanlarımızla karşılıklı devam eden öğrenmelerimiz yarınlar için beni bir hayli umutlandırıyor. Daha gidecek çok yolum var… ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjim…