Sizler İçin Sizlerleyiz.. Web Sitelerimizin Yapılandırılma Sürecinde Çeşitli Aksaklıklar Yaşanabilmektedir..

kurumsal@inanpsikoloji.com +90 (532) 492 41 57

Bebekler İle Kaliteli Zaman Geçirme

Son yıllarda uzmanlar tarafından sıkça kullanılan “kaliteli zaman” sözcüğü hepimizin diline dolanmış durumda. Genel anlamda sorgulandığında ebeveynlerin önerilen kaliteli zamanın içeriğinin ne olması gerektiği konusunda net bir algılarının olmadığını görmekteyiz.

Bu belirsizlikten yola çıkarak uzmanlık konumuz olan 0-48 ay sürecinde kaliteli zaman geçirmenin tanımını yapmak ve hangi aktivitelerin kaliteli zaman geçirmek sayılabileceğini sizlerle paylaşmak istedik.

Kaliteli zaman geçirmek, zamanın süresine odaklanmadan, içeriğinin yararına odaklanarak bebekle yapılacak interaktif eylemlerdir. Bu bağlamda bebekle aynı ortamı paylaşmanın, eğer bir interaktivite ve bebeğe odaklanma yoksa bebekle kaliteli zaman geçirmenin kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Peki böylesi bir zaman geçirmek için neler yapılmalı?

1.Bebeğinizle bol kelimeli, zengin cümleler kurarak konuşun
Bebeğinizle kaliteli zaman geçirmenin temel ögelerinden biri, bebeğinizle doğumdan itibaren huzur dolu, sevimli ve yumuşak bir ses tonuyla tane tane konuşmak ve ona yaptığınız eylemi açıklayıp bilgi vermektir.
Örneğin: “Benim canım kızım, bak şimdi senin bu güzel giysilerini kirlendikleri için banyoya götüreceğim ve sana ait çamaşır leğeninde güzelce yıkayacak ve kirlerinin yok olmasını sağlayacağım.” Farkına vardıysanız bu uzun cümle aslında kirlilerini banyoya götürüp yıkayacağım eyleminin çok daha fazla kelime ile detaylı anlatımıdır. Bebeklerin dünyasında bu zengin ifade biçiminin anlamı çok büyüktür. Bilim insanları bebekleri doğuştan itibaren zengin bir kelime dağarcığı ile yetiştirmenin zeka gelişimleri açısından çok önemli ve etkin bir unsur olduğunun altını çizmekteler. ABD’de yapılan geniş çaplı, uzun süreli bir üniversite araştırmasının sonuçları, 0-5 yaş döneminde ailelerin kullandığı kelime dağarcığına bağlı olarak bebeklerinin bu süreç içinde duydukları kelime sayısıyla orantılı bir zeka gelişimi gösterdikleri saptanmıştır. Bu araştırmadan yola çıkarak bebeklik döneminde kullandığınız zengin bir kelime dağarcığının çocuklarda zeka gelişimini ateşleyen bir faktör olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

2. Bebeğiniz ile “bebekçe” iletişime geçin
Bebeğinizle 4-5. aydan itibaren onun çıkardığı sesleri taklit ederek iletişim kurmaya yönelik çalışmanız onu heveslendirecek ve sizden duyduğu sesleri taklit etmesini sağlayacaktır. Bu aktiviteyi gün içinde tekrarlıyor olmanız bebeğinizin ses taklit etme becerilerini geliştirecek ve konuşulan dilin fonetiğini öğrenme konusunda ona yardımcı olacaktır. Bu tip karşılıklı aktiviteler bebeğiniz ile kaliteli zaman geçirmenin bir başka yolu olarak görülebilir. İlk bebekçe konuşma deneyimleri sayesinde bebeğinizde daha yoğun bir özgüven gelişimi ve emniyette hissetme duygusu yaşanacak ve bakım verenle arasında daha sıcak bir iletişim bağı kurulabilecektir.

3. Bebeğinize kitap okuyun ve şarkı söyleyin
Bebeğinize gün içinde belli rutinler halinde kitap okuma seansları yapın. Bu süreç 5-10 dakika arasında olabilir. Bu okumaları özellikle zengin vurgulu bir biçimde, sanki bir tiyatro sahnesindeymiş gibi yapınız. Zaman zaman okumaya ara verip bebeğinize örnek olarak “Bil bakalım sonra ufak kara kedicik ne yapmıış?” şeklinde sorular yöneltin; henüz konuşmayan bebekler için kendiniz sorunun cevabını verin. Konuşan ufaklıklar zaten sorunuza cevap vermeye çalışacaklardır. Ayrıca bu okuma seansları arasında “Kapa gözlerini, düşle bakalım ormandaki pasta evi! Sence nasıl bir ev, duvarları ne renk?” şeklinde hayal gücünü çalıştırmaya yardımcı olacak öneriler sunun bebeğinize.

Bebeğinize sıklıkla şarkı söyleyin ve bu şarkılara ritm tutun. Bebeğinizin beyninde ritm duygusu oluşturmanın ve bunu geliştirmenin zekanın geliştirilmesi açısından çok önemli bir olgu olduğu ispatlanmış bir gerçektir. Bebeğiniz ile 60-70 vuruş/dakika hızında, beynin alfa dalgalarının frekansına paralellik gösteren müzik dinlemeniz ve ona sakin ve yumuşak bir ses tonu ile şarkı söylemeniz bebeğinizin beyninde zihinsel gelişim adına harikalar yaratabilecek bir kaliteli zaman geçirme eylemidir.

4. Bebeğinize deneyim zenginliği sunun
Bebeğinizin doğumdan itibaren beyninde kullanabileceğinden kat kat fazla sinir hücresi (nöron) ve sinaptik bağlantı mevcuttur. Bu nedenle bebekler yetişkinlerden çok daha hızlı kavrar ve öğrenirler. Bebeğiniz için yaşadığı her yeni deneyim yeni bir sinaptik bağlantı demektir. Örneğin, kaşık çekmecesinden iki kaşık alarak bu kaşıklar ile bir tahta veya çelik yüzeyde bebeğiniz için ritm tutmak onun için yeni bir deneyim, yani yeni bir sinaptik bağlantı anlamına gelir. Bu nedenle deneyim zenginliği yaşatmak bebeklerin beyninde sinaptik ağ örümünü yoğunlaştırmak ile eş anlamlıdır. Tıp dilinde bu yoğunlaşma zeka gelişimi olarak adlandırılır.

5. Sihirli cümle: “Haydi bir daha”
Evet, bebeklik döneminin öğrenme eyleminde en can alıcı nokta tekrardır. Her yeni deneyim bir bağlantı demek olsa da, bu bağlantıların kalıcı olarak beyne işlenmesi, bilimsel anlatımla sinaptik bağlantıların budanmayıp kalıcı olabilmeleri için bu deneyimlerin tekrarlanmaları şarttır. Tekrarlar bağlantıları güçlendirir ve hızlandırır. Bebek beyninde miyelinasyon denilen ve 0-24 ay için çok aktif olan süreçte, miyelin adı verilen bir biokimyasal madde nöronların üstünü kaplayarak sinyal aktarım hızını çok daha hızlandırır. Bu biokimyasalın nöronları kaplaması sürecinin ise yaşanan deneyimlerin tekrarı ile arttığını bilim insanları kanıtlamışlardır.

6. Bebeğinizin hayal gücünüzü ateşleyin
Bu konuda ebeveynlere çok iş düşüyor, çünkü genellikle yetişkinler yoğun bir mantıksal beyin faaliyeti içinde bebeklerin doğuştan var olan hayal güçlerini geliştireceklerine, onları olması gereken süreden çok daha erken mantıklı düşünmeye zorlamaktadırlar. Bu aslından bebeğiniz için 36 aydan önce imkansız olacak bir zihinsel faaliyettir, çünkü beynin mantıksal düşünmeyle ilgili bölümü ancak 36. ay civarı gelişmeye başlar. 3 yaşından küçük bebeğinize sebep sonuç ilişkisi kurarak yaptığınız açıklamaların onun tarafından anlaşılmasını beklemek, hiç Türkçe bilmeyen bir İtalyana Türkçe börek tarifi sunmak ve anlamasını beklemekle eş değerdir desek inanın abartmış olmayız.

Bu nedenle bebeğinizle özellikle 0-48 ay döneminde hayal gücünü canlı tutacak etkinliklerde bulunmanız onunla kaliteli zaman geçirme adına oldukça önemli bir unsurdur. Örneğin, “Ağacın tepesindeki dükkanın içindeki ışıkları söndürdün mü?” benzeri size saçma sapan gelebilecek cümleler kurmak ve kurdurmak bebeğiniz için eğlenceli ve interaktif oyun olabilir. Bir başka yöntem ise bir resim gösterek bu resmin hikayesini birlikte kurgulamak olabilir.
Kaliteli zaman geçirme etkinliklerinin tümünde size yol gösterecek temel prensip ise karşınızdaki ufaklığın bu faaliyetten keyif duyması olacaktır.